
Sevgili öğretmenim, öğretmen adayı veya öğrenip öğretmeye gönül vermiş kardeşim! Her biri ayrı birer dünya olan öğrencilere daha verimli ve daha kaliteli bir öğretmen olabilmek için başka neler yapmak gerektiği konusunda düşünüyor ve bu sorumluluğun altında eziliyor olabilirsin. Sana hem uygulamada hem de öğretmenlik ruhunu rahata ulaştırmada rehberlik edebilecek bu kitap, test edilmiş tecrübelerin 100 Altın Kural adı altında derlenmiş hâlidir. Keyifli ve verimli okumalar…

Okula giden veya sınavlara hazırlanan, başarmak için çabalayan Öğrenci Kardeşim! Bazen çabalamak, geceyi gündüze katmak yetmiyor, emeklerinin karşılığını alamamak seni üzüyor, “Bir yerlerde bir şeyler eksik sanki.” diyorsun belki de. O eksikleri tamamlamak, bu öğrencilik serüvenindeki koca pazılın en önemli parçalarını yerleştirmek için bu kitap sana kılavuzluk edecektir. Öğrenme yolculuğunda sana fayda sağlaması dileğiyle kaleme alınmış olan 100 Altın Kural senin ve diğer bütün öğrencilerin kitaplığında yerini edinmeli… Keyiflice okumalar.

Ne mutlu sana, annesin & babasın. Ve ne mutlu sana, "Çocuğuma iyi bir anne veya baba olabilmem için neler yapmam gerekiyor?" arayışındasın. Öyle olduğuna inanıyorum, çünkü bu sebeple şimdi bu satırlara dokunuyor gözlerin; merakla, daha faydalı ve sağlıklı bir iletişim kurabilmenin yollarını arıyorsun. Sorularının cevap bulacağı ümidiyle ve annelik & babalık yolunda bir meşale olması temennisiyle hazırlanmış olan bu kitap yüzünü güldürecek, zihnindeki karmaşıklığa çözüm olacaktır. Altın kıymetinde 100 Altın Kural işte karşında, okunmaya hazır seni bekliyor.

Liderlik, bir bilim ve sanattır. Sadece liderlik bilgisi veya liderlik sanatı tek başına liderliği anlamada yeterli olmayacaktır. Gerçek liderlik, doğuştan getirilen özelliklere liderlik bilimini ekleyerek, liderlik sanatı ortaya koyabilme başarısıdır. O hâlde nasıl anlaşılır bu liderlik? Profesyonel bir şekilde hazırlanan bu kitapla, birçok kuram ve kaynaktan süzülen kısa ve öz liderlik bilgisine uygulamaya dönük ulaşabilme imkânımız var. Çünkü ne kadar liderlik bilgisine sahip olursak liderliği anlama şansımız artacaktır. Bu şansı gerçeğe dönüştürmekse bizim elimizde. Kimse bizim yerimize sınıfımıza giremez. Kimse bu şansa sahip değil. O şans sadece öğretmenin. O nedenle uygulayıcı öğretmen için kısa ve öz rehber ifadeleri bu kitapta bulacaksın. Üniversitelerin liderlik bölümleri, anlı şanlı hocalar kuşkusuz çok değerliler ama somut bir sınıfa ve öğretmenin şansına sahip değiller. Kimse dışardan gelip de öğretmenin yerine sınıfta lider olamaz. Benzer ifadeler okul müdürü ve diğer yardımcı yöneticiler için de geçerli. Okul müdürü olmakla aynı zamanda bir şans elde etmiş oluyoruz. Oysa liderliği en iyi bilen kişi bile bu şansa sahip değil. Dolayısıyla sevgili öğretmenim, liderlik bu işin kaderinde, doğasında var. Bize düşen sadece ve sadece biraz gayret, farkındalık ve uygulama. Unutmayalım ki bizim okulumuz veya sınıfımız, şansımızdır.

Öğrenmek, tıpkı sevmek gibi en doğal yanımız. Doğal olan öğrenmeyi yapay öğrenme ortamlarında arıyoruz. Bunun için toplum olarak bütün çabamızı yapay öğrenme üzerine odaklıyoruz. Tabi ki hâl böyle olunca yapaylık dolu tuhaf bir öğrenme ilişkisi ortaya çıkıyor. Bu ilişki sonucunda oluşan öğrenme anlamlı olmadığı gibi süreç de anlamlı olamıyor ne yazık ki. Ve hep birlikte sisteme atıp tutuyoruz. Öğrenme çabasına buradan başlamak gerekiyor sevgili öğrenen. Yiğit düştüğü yerden kalkar çünkü. Öğrenmenin düştüğü yer tam da burası. Hadi el ele verip kaldıralım hep birlikte. Öğrenme doğasına geri dönsün. Kendiliğinden öğrenelim. Öğrendiğimizi fark etmeden. Sistem aracılığıyla öğrenme ve öğretme adı altında birbirimize zulmederek değil, eğlenerek zevk alarak daha doğrusu yaşayarak yaşayalım. Ve bütün yaşamdan öğrenmeler biriktirelim. Sonrası mı? Sonrasını bırakalım TEOG ve benzeri sınavlar düşünsün. Öğrenme doğasına dönünce emin olun ne bu sınavlar kalacak ne de sınav korkusu.